Matthew Perry: Friends ile şöhreti buldu ama kişisel sorunları peşini hiç bırakmadı

Matthew Perry, dünyanın en sevilen televizyon dizilerinden birinde milyonlara kahkahalar attırırken, acı veren bir bağımlılık döngüsü ve sorunlu geçen çocukluğundan kaynaklanan psikolojik problemlerle mücadele ediyordu.

Perry, 1986’da Los Angeles’a taşındıktan sonra, şöhreti yakalamanın tüm sorunlarını çözeceğine inanıyordu.

Geçen yıl kaleme aldığı anılarında “Dünya üzerindeki herkesten çok şöhreti arzuluyordum. Şöhrete ihtiyacım vardı. Beni düzeltebilecek tek şeydi. Buna emindim” demişti.

Perry, sonunda arzusuna ulaşarak, son 30 yılın en sevilen komedi dizilerinden birindeki altı ana karakterden biri olmuştu.

Friends’deki hazırcevap Chandler Bing karakteriyle şöhretin yanı sıra serveti de yakaladı. Bölüm başına 1,1 milyon dolar aldı ve birçok ünlü kadınla birliktelik yaşadı.

Ancak sahne arkasında, Perry’nin özel yaşamında sağlığını yolunda tutma mücadelesi artarak sürüyordu.

Perry, otobiyografisinde güvensizliklerinin ve komedi yeteneğinin izlerini, boşanmış anne baba arasında bölünen ve her iki tarafça da terk edilmiş hissettiği çocukluğuna kadar götürüyordu.

Annesi, Kanada Güzellik Kraliçesi seçildikten sonra gazetecilik ve dönemin Kanada Başbakanı Pierre Trudeau’nun basın danışmanlığını yapmıştı. Babası, Old Spice traş losyonlarının reklamlarında oynayan Amerikalı bir aktördü.

Perry’nin çocukluğunu büyük kısmı Kanada’nın Ottawa kentinde geçti. Ancak Perry, annesinin mesleği nedeniyle evde sıklıkla tek başına kalan bir çocuk olduğunu söylüyordu:

“Dolayısıyla, komik olmayı öğrenmek zorundaydım. Saçma şakalar, tek kelimelik espriler, bilirsiniz. Çünkü öyle olmak zorundaydım.”

Kanada Başbakanı Justin Trudeau’yu dövdü

Annesinin stresli bir mesleği vardı:

“Benim komik olmam annemi yemek yapıp, aynı sofraya oturtacak ve tabii önce ben onu dinledikten sonra, beni dinleyecek kadar sakinleştiriyor gibi görünüyordu”.

Babası için ise “Televizyonda ve dergilerde yüzünü gerçektekinden daha fazla görüyordum ama benim kahramanımdı” diye yazmıştı.

Perry 10 yaşından itibaren sorunlu bir çocuk olmaya başladı. Para çalıyor, sigara içiyor, notları da kötüye gidiyordu. Hatta bir noktada, halen Kanada Başbakanı olan okul arkadaşı Justin Trudeau’yu dövmüştü.

İlk olarak 13 yaşında alkol kullanmıştı ve terk edilmişlik hissinden kimseye bahsetmemeye kararlıydı.

Los Angeles’a ilk taşındığında, Kanada’da sıralamalara giren bir oyuncu olarak teniste kariyer yapacak gibi görünüyordu.

Ancak California’daki rekabet çok daha zorluydu ve bunun yerine aktörlüğe odaklanmaya karar verdi.

1980’li yılların komedi dizileri Charles in Charge ve Growing Pains’de çeşitli roller aldı ve daha sonra 1990’ların Sydney ve 1993 tarihli Home Free dizilerinde başrollerde oynadı.

Friends’de kendisini gördü

Yeni bir komedi dizisi projesi “Friends Like Us”ın senaryosunu ilk okuduğunda, dizide hemen kendisini gördü.

Perry, “Sanki birisi beni bir yıl takip etmiş, esprilerimi çalmış, tavırlarımı kopyalamış, hayattan bezmiş ama yine de şakacı yaşama bakışımın fotokopisini çekmişlerdi” demiş ve eklemişti:

“Özellikle bir karakter benim için öne çıkmıştı. Mesele Chandler’ı oynayabileceğimi düşünmem değildi. Ben Chandler’ın kendisiydim.”

Küçük bir sorun vardı. 2194 yılında geçen ve Los Angeles Havaalanı’ndaki bagaj görevlilerini anlatan “bilim kurgu komedisinde” oynamaya söz vermişti.

Ancak proje gerçekleşmedi ve Perry şimdi sadece “Friends” diye anılan diğer dizide Chandler karakteri için yapım ekibinin diğer adaylar arasındaki ilk seçimi oldu. Böylece dizinin en son kadroya giren, en genç başrol oyuncusu olmuştu.

Perry, dizinin başarılı olacağından emindi. Friends’in yaratıcısı Marta Kauffman’ı ilk gördüğünde “O an nasıl dev bir diziye dönüşeceğini biliyordum” demişti.

Haklıydı. Dizi büyük bir başarı yakaladı ve hep arzuladığı şöhrete artık kavuşmuştu. Ancak şöhret de sorunlarını çözmedi.

Aniston: Alkol kokusunu alabiliyoruz

“Dizi çekmek acı verici olabiliyordu” diyordu Perry:

“Dizi canlı seyirciyle çekilirken, seyirciler yeterince gülmezse ölecek gibi hissediyordum. Tabii ki bu sağlıklı bir durum değildi ama bazen tek kelimelik bir espri yapıyordum ve gülmüyorlardı. Ben de terlemeye başlayıp, spazmlar geçirirdim. Gerekli düzeyde kahkaha attıramadığımda dağılırdım. Bunu her bir gece hissediyordum. Bu baskı beni çok kötü etkiledi.”

Şöhretin halledemediği sorunlarını votkanın çözmesini umarak daha çok içmeye başladı.

Bir noktada vaziyet o kadar kötüleşti ki Friends’de Rachel karakterini canlandıran ünlü oyuncu Jennifer Aniston, “(Alkol) kokusunu alabiliyoruz” dedi.

Perry, “Nazik, biraz garip ama sevgi dolu bir şekilde söylemişti ve çoğul olarak ‘Biz’ demesi bana bir balyoz gibi çarpmıştı.”

Ancak Perry, rol arkadaşlarının kendisine çok yardımcı olduğunu ve alkolü bırakmış bir iş arkadaşının alkol bağımlılığından kurtulmasına yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.

Alkolle mücadelesi inişli çıkışlı ve zorluydu. Rehabilitasyona girip, çıkıyordu. 1997’de bir jet ski kazası nedeniyle Vicodin adlı ağrı kesiciye bağımlı hale geldi. Alkol, metadon ve amfetamin kullanımıyla ilgili sorunları da vardı. 2000 yılında pankreas iltihabı nedeniyle hastaneye yattı.

Bir keresinde, BBC Radyosu’na verdiği mülakatta, Friends’in çekildiği üç yılı hiç hatırlamadığını söylemiş, “Üçüncü ve altıncı sezon arasında bir yerlerde pek ne yaptığımı bilmiyordum” demişti.

Hatıralarında, daha çok sayıda tedavi girişiminden sonra 2001’den bu yana çoğunlukla ayık olduğunu belirtti ama “60 ile 70 aksilik” dışında.

Friends, üç yıl sonra son bölümünü çektiğinde, oyuncular, ekip ve izleyiciler gözyaşları içindeydi. Perry herhangi bir şey hissetmediğini söyledi. “Aldığım opioidlerden mi yoksa içimin ölgünlüğünden mi bilmiyorum” demişti.

Bu kadar büyük bir başarıdan sonra, bu başarıyı tekrarlamak dizinin tüm oyuncuları için zordu. Perry, Aaron Sorkin’in “Studio 60 on the Sunset Strip’de bir televizyon yöneticisini oynadı ve The West Wing ve Ally McBeal gibi yapımlarda hafızalarda kalan performanslar sergiledi. Başka komedi dizileri de gelip geçti. Go On’da bir spor radyosu yorumcusunu, Mr. Sunshine’da bir spor tesisi müdürünü ve The Odd Couple’da pasaklı bir ev arkadaşını canlandırdı.

Filmleri arasında, arkadaşı Bruce Willis ile oynadığı The Whole Nine Yards ve devam filmi The Whole Ten Yards, Selma Hayek ile beraber rol aldığı romantik komedi Fools Rush In, ve Zac Efron’ın yaşlı halini canlandırdığı 17 Again vardı.

2016’da End of Longing adlı bir oyun da yazdı.

Perry hiçbir zaman gerçek aşkı bulamadı ve uzun süreli ilişkilerden kaçındı.

‘Sevgiye ihtiyacım vardı ama güvenemiyordum’

Friends’in başlangıç günlerinde Jennifer Aniston’a karşı büyük bir ilgisi vardı ama daha sonra bu duygular buharlaştı. Asıl olarak Perry’nin deyimiyle “Aniston’ın kulakları sağır eden ilgisizliği” nedeniyle.

Daha sonra Friends’de de rol alan Julia Roberts ile birliktelik yaşadı. Ancak Perry’nin güvensizlikleri yüzeyden çok uzakta değildi ve hep Roberts’ın kendisini terk edeceğine ikna olmuş haldeydi:

“Niye terk etmesin ki? Yeterli değildim. Hiç yeterli olamadım. Bozuk, eğilip bükülmüş, sevilemez bir haldeydim. Onu kaybetmenin kaçınılmaz acısıyla yüzleşmek yerine, güzel ve harika Julia Roberts’tan ayrıldım.”

Başka ilişkileri de oldu. Carrie Fisher’ın üvey kız kardeşi Tricia, aktrisler Lizzy Caplan ve Yasmine Bleet ve menajer Molly Hurvitz gibi.

Ancak insanlara açılmakta zorlandığını söylüyordu:

“Sevgiye ihtiyacım var ama güvenemiyorum da. Chandler rolümü bırakıp, gerçekten size kim olduğumu gösterirsem beni fark edebilirsiniz ve daha da kötüsü beni terk edebilirsiniz ve ben buna dayanamam.”

İki hafta komada kaldı

Bu arada sağlık sorunları 2018’de kriz noktasına geldi.

Opioid kullanımı nedeniyle kalın bağırsağı “patlamış”, yedi saat süren bir ameliyat geçirmişti.

Ameliyattan sonraki ilk gece sağ kalma ihtimalinin yüzde 2 olduğu söyleniyordu. Sağ kalmayı başarsa da iki haftayı komada geçirdi.

Daha sonra “Az daha kendimi öldürüyordum. Hiç bu kadar çok parti vermemiş, bu kadar çok uyuşturucu almamıştım ve gerçekten çok uyuşturucuydu ve daha iyi hissetmek için yapılan beyhude bir girişimdi” diye yazdı.

Hatıralarında bağımlılığından kurtulmak için 7 milyon dolar harcadığını, 6 bin Adsız Alkolikler toplantısına katıldığını, 15 kez rehabilitasyon merkezlerine yattığını ve 30 yıl boyunca haftada iki kez terapi gördüğünü anlattı.

Büyük şöhretin halledemediği, derinindeki güvensizlikler için büyük bir bedel ödedi ama aynı zamanda deneyimlerini bağımlılara destek için kullandı.

Malibu Sahili’ndeki 10 milyon dolarlık evini 2012’de Perry House adıyla bir rehabilitasyon merkezine dönüştürdü ve ertesi yıl proje Beyaz Saray’dan ödül aldı.

Evi iki yıl sonra satsa da, bağımlılıktan kurtulmaya çalışanlara yardıma hala hazır olduğunu belirtti. Şimdi ölümünün ardından, oyunculuk yeteneğiyle birlikte bağımlılık konusundaki çalışmaları da övgüyle hatırlanıyor.

Friends hayranları da, hem kusurları hem de müthiş doğal komedi yeteneğiyle Perry’yi uzun süre sevgiyle hatırlayacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir